Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/5796 E. 2018/19264 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5796
KARAR NO : 2018/19264
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahsise konu arsanın rayiç bedelinin ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı … Başkanlığı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, tahsise konu arsanın rayiç bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … Başkanlığı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacıların murısi adına 775 sayılı Gecekondu kanunu kapsamında arsa tahisisi yapıldığı ancak arsanın murisine teslim edilmediği, davacıların 2008 yılında idareye hitaben, murisleri adına tahsis edilen arsayla ilgili açıklayıcı bilgi istediği, verilen cevapda ilgili kurumca ilan ve duyuru yapıldığı süreler içinde başvuruda bulunulmadığından arsa tahsisi talebenin yerine getirilmesi imkanı bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacıların murisiyle o tarihte yetkili İmar … Bakanlığı arasında yapılan sözleşme geçerli bir sözleşmedir. Geçerli bir sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle davacı taraf taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç bedelini isteyebilir. Dosya içeriğinden sözleşme gereği 5 taksidinin ödediği, davacı tarafça ise 9 taksidinin ödendiğini iddia ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle tahsise konu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu bulunacak rayiç bedelinin, davacı tarafın ödemeye ilişkin tüm makbuzları temin edildikten sonra yapılan bu ödemelere oranlanıp tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Bu nedenle değerlendirme tarihinden önceki tarihli emsal satışlarla kıyaslanıp değerlendirme tarihindeki rayiç bedelinin tespiti gerekir.
Hükme esas alınan bilirkiş raporunda genel ifadelerle değer biçildiğinden hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı … Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.