Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/5739 E. 2018/20943 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5739
KARAR NO : 2018/20943
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … Mahallesi, 140 ada 6 ve 715 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak ;
18.01.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda; dava konusu 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazdan geçen kanalizasyon hattı ve yol için el atılan bölümlerin 379,55 m² ve 564,66 m² olduğu ayrıca 715 ada 14 parsel sayılı taşınmazda su şebekesine ait 35,50 m² ile 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazda yine su şebekesine ait 59,75m² ile kanalizasyon şebekesine ait 95,60 m²’lik el atmanın olduğu belirlenmiş olduğu halde, hükme esas alınan 20.04.2017 tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu 140 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık %73 bölümü ile 715 ada 14 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık %60 bölümünün imar planında park ve yol alanına isabet etmesi gerekçe gösterilerek taşınmazların tamamının bedelinin hesaplanması nedeniyle rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda dava konusu taşınmazların imar planında ne kadarlık bölümünün “yol, park, konut alanı veya imar dışı alan” olarak ayrıldığı ve el atılmayan kısımlarının imar planında hangi kullanım amacına tahsis edildiği hususunun Belediye Başkanlığından sorularak el atmadan arta kalan bölümlerde imar yönünde kısıtlama olup olmayacağı, olacaksa oranı tespit edilip buna göre fen bilirkişiye krokide düzenlettirildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.