Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/5093 E. 2018/25740 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5093
KARAR NO : 2018/25740
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 22/02/2018 gün ve 2016/15259 Esas – 2018/2579 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş; bu karara karşı, davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacılar vekili 31.08.2018 tarihli dilekçesi ile karar verildikten sonra davacı vekilinin sunduğu 08/03/2016 tarihli ibraname uyarınca sulh olduklarını bu sulh protokolü uyarınca idare tarafından bedelin ödenmeye başlandığı belirtilmiştir.
Sulh HMK’nun 313 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Karar kesinleşinceye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir, kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Bu itibarla taraflar arasında sulh sözleşmesi yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 22/02/2018 gün 2016/15259- 2018/2579 sayılı karar bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesi,
Dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili 31.08.2018 tarihli dilekçesi ile karar verildikten sonra davacı vekilinin sunduğu 08/03/2016 tarihli ibraname uyarınca sulh olduklarını bu sulh protokolü uyarınca idare tarafından bedelin ödenmeye başlandığı belirtilmiştir. Sulh HMK’nın 313 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir ve hüküm kesinleşinceye kadar herzaman yapılabilir. Karar kesinleşinçeye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir, kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Bu itibarla taraflar arasında sulh sözleşmesi yapılıp yapılmadığı araştırılarak; yapılmış ise sulh sözleşmesi gözetilerek mahkemece HMK’nun 315 maddesi uyarınca inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.