Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/4601 E. 2018/15036 K. 20.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4601
KARAR NO : 2018/15036
KARAR TARİHİ : 20.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekili ile … yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … Mahallesi 727 parsel sayılı taşınmaza bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazların eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde somut ve kıyasi emsal olarak incelenen taşınmazların bir kısmı özel amaçlı satış olduğu gibi, kesinleşmiş mahkeme kararlarına esas bilirkişi raporlarında belirlenen m2 birim fiyatlarınında emsal alındığı, ayrıca bazı emsallerin değerlendirme tarihindeki karşılıkları fiyat artış endeksleri uygulanmak suretiyle tespit edildikten sonra, satış tarihinden bu yana aradan geçen zaman içinde bölgede emlak fiyatlarında
enflasyonun üzerinde artış olduğu gerekçesiyle soyut ifadelerle belirlenen m2 birim fiyatları üzerinden hesap yapıdığı ve dava konusu taşınmaz değerlendirmeye esas alınan emsallerle kıyaslanırken eksik ve üstün yönleri oranları ile birlikte ayrı ayrı açıklanmak suretiyle değer biçilmediği ayrıca aynı amaçla kamulaştırılan birbirine komşu olan taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda aynı değerlendirme tarihi itibariyle benzer sonuçlara ulaşılması, oluşabilecek farklılıkların da makul gerekçelerle açıklanması gerektiği halde birbirine komşu taşınmazlar için yeterli gerekçe gösterilmeden çok farklı metrekare birim fiyatları belirlendiğinden denetime elverişli olmayan bu rapora göre karar verilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, taşınmazların protokol yolu ile diğer ara yollara ve değeri etkileyen merkezlere olan uzaklıklarının geniş krokide gösterilmesi sağlanıp, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Kabule göre de;
Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (a) harfi ile gösterilen 26.170,00m²’lik kısımda; kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bu bölümde %. 15 değer azalışı olacağı gözetilmeden, kalan alan için %30 değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekili ve davalı … ‘un temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.