Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/2653 E. 2019/11686 K. 18.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2653
KARAR NO : 2019/11686
KARAR TARİHİ : 18.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalı … vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalı … vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazın değerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-)Hükme esas bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların imar parseli oldukları belirtildiği halde düzenleme ortaklık payı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bir kısmının ise il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi uygun olmadığı gibi, bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tabloları Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların 2014 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verildiğinden rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-)Taşınmaz üzerinde bulunan kömürlük ve depo niteliğindeki yapıların dosyaya ve bilirkişi raporuna yansıyan özelliklerine göre yapı sınıfının 1/B olarak alınması gerektiği gözetilmeden, 2/A sınıfında kabul edilerek fazla yapı bedeli tespit edilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare ile davalı … vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.