Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/2146 E. 2018/23815 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2146
KARAR NO : 2018/23815
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10/10/2017 gün ve 2016/11468 Esas – 2017/21662 Karar sayılı ilama karşı ihbar olunan vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı … vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı ihbar olunan (karardan etkilenen) … vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre; davalı … vekilinin sair karar düzeltme istemi HUMK.nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Mahkemece davalı … hakkında açılan davanın kabulüne dair verilen kararın, Dairemizce kamulaştırmasız el atma eyleminden … Belediye Başkanlığının sorumlu olduğu anlaşıldığından adı geçen idare davaya dahil edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, bozma karanının niteliğine göre alınan bilirkişi kurulu raporları Dairemizce denetlenmediği halde maddi hata sonucu bozma ilamında taşınmaza biçilen değerde isabetsizlik görülmediğinin belirtildiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından,
İhbar olunan (karardan etkilenen) … vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.10.2017 günlü 2016/11468 Esas – 2017/21662 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu edilen 76473 metrekare yüzölçümlü 13 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı iken … Belediye Encümeninin 12.06.1990 tarihli kararı ile gecekondu önleme bölgesi olarak
kamulaştırıldığı ve mülkiyet ihtilafına ilişkin davanın sonucu beklenmeksizin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1990/767-1991/403 sayılı kararı ile Kamulaştırma Kanununun 16.maddesi uyarınca … adına tapuya tesciline karar verildiği ve anılan belediyece tescil kararından sonra taşınmazın kamulaştırma amacı doğrultusunda kooperatiflere ve üçüncü şahıslara tahsis edilerek imar uygulamaları ile muhtelif ada ve parsellere şuyulandırılıp, üzerinde çok katlı binalar ve inşaatlar yapıldığı, bu işlemlerden sonra taşınmazın mülkiyetine ilişkin olarak … Kadastro Mahkemesi’nin 1993/15-2009/1 sayılı kararı ile mülkiyet ihtilafına ilişkin dava devam ederken taşınmazın kamulaştırıldığı ve üçüncü şahıslara tahsis edildiği, bu nedenle de tescil yönünden karar verme imkanı bulunmadığı gözetilerek 22063/76473 payın davacılar murisine ait olduğunun tespitine dair hüküm kurulduğu ve söz konusu kararın Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle 17.04.2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra, davacılar tarafından kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacılar yönünden tamamlanmış geçerli bir kamulaştırma kararı bulunmaksızın taşınmaza fiilen el konulduğu tüm dosya kapsamı ile sabit ise de; somut olayda, taşınmazla ilgili olarak … tarafından kamulaştırma kararı alınıp, aynı belediye adına Kamulaştırma Kanununun 16.maddesi uyarınca hükmen tescil kararı verildiği ve yine taşınmazın kooperatiflere ve üçüncü şahıslara tahsisinin sağlandığı, bu nedenle de ortada …’na devredilecek bir taşınmaz bulunmadığı gibi, dava konusu parsele … olarak … Belediyesine devri gereken bir alan da olmadığı ve meydana gelen kamulaştırmasız el atma eyleminden …’nın sorumlu olduğu anlaşıldığından, …’nın davaya dahil edip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ihbar olunandan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davalı …’ndan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.