Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/1438 E. 2019/6559 K. 08.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1438
KARAR NO : 2019/6559
KARAR TARİHİ : 08.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
El atma tarihinde arazi niteliğindeki … Mahallesi, 1317 parsel sayılı taşınmazın zemin ve ecrimisil bedeli yönünden net gelirin esas alınarak değer biçilmesinde, yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; domates, biber, patlıcan, kabak münevebesinin uygulandığı ve bu münevebe planının Dairemizce de benimsendiği nazara alındığında mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın gerçek değerini yansıtmayacağı kanaati uyandıran münavebe planı uygulanarak düşük bedel tespit edilmesi,
2-Taşınmazın niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
3-Dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Ecrimisil bedeline her dönem sonu itibariyle ayrı ayrı faiz yürütülmesi gerekirken, tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
5-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre de; davanın kısmi dava olarak açıldığı gözetildiğinde;
6-6100 sayılı HMK’nun 177 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 gün ve 2015/1 Esas 2016/1 karar sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir. Fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerekir.Bu itibarla dava dilekçesi ile talep edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bozma sonrası yapılan ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.