Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/12503 E. 2019/1855 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12503
KARAR NO : 2019/1855
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu zemin ile irtifak hakkı bedelinin tespiti, kamulaştırılan alan bedelinin ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu zemin ile irtifak hakkı bedelinin tespiti, kamulaştırılan alan bedelinin ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davaya konu teşkil eden arazi niteliğindeki …… köyü 206 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının ……, …… durumu ve …… nakil hattı …… dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Bozma sonrası hüküm altına alınan bedel daha düşük olduğundan ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemiş olması,
2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayalı açılan tespit ve tescil davalarında kendilerini vekil ile temsil ettiren her iki taraf lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, vekil ile temsil edilen taraflar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)2 nolu bendinde yer alan (11/08/2011 tarihinden itibaren) ibaresinden sonra gelmek üzere (ilk karar tarihi olan 04/12/2013 tarihine kadar) ibaresinin eklenmesine,
b)6 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı idare lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 1.800,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 1.800,00TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine,) paragraflarının yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının ………ye irad kaydedilmesine, 12/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.