Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2018/10943 E. 2019/9478 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10943
KARAR NO : 2019/9478
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 6830 sayılı Kanununun 17. maddesi uyarınca tescil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASINA hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 21/06/2018 gün ve 2017/32760 Esas – 2018/12560 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
6830 sayılı Kanununun 17. maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davanın kabulüne ilişkin hüküm, birkısım davalılar … vd. vekili ile davalı … vekilince temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair karar düzeltme nedenleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin ilgililerine ödenip ödenmediği de araştırılmak suretiyle karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla;
Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 21.06..2018 gün ve 2017/32760 Esas – 2018/12560 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 6830 sayılı Kanununun 17. maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalı vekili Av…. ile davalı … vekili Av…. tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre … ili, … ilçesi, … mahallesi 1535 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 30.729,00 m2’lik kısmının … Üniversitesi Senatosunun 03.12.1975 tarihli kamu yararı kararınca kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihinde malik olanlardan davalı …’e hem kendi hissesi hem de kamulaştırmadan önce vefat eden anneleri …’ten intikal eden payı için ayrı ayrı çıkartılan noter tebligatlarının
20.01.1976 tarihinde “kendisine” usule uygun olarak tebliğ edildiği (7 Ocak 1976 tarihli, 638 ve 710 yevmiye nolu noter tebilgatları) anlaşıldığından adı geçen davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Bir kısım davalı vekili Av. …’in temyizine gelince;
Kamulaştırma tarihinde malik olan davalılardan … ile diğer davalılar murisleri… ve …’e anneleri …’ten intikal eden ve davanın konusunu oluşturan paylar için çıkartılan noter tebligatlarından … adına çıkartılanın 20.01.1976 tarihinde “birlikte bulunduğu yeğeni …” imzasına (7 ocak 1976 tarihli 711 yevmiye nolu), … adına çıkartılanın 20.01.1976 tarihinde “kardeşi …” imzasına, (7 ocak 707 yevmiye nolu), … adına çıkartılanın 17.01.1976 tarihinde “birlikte oturduğu eşi … imzasına (7 ocak 1976 tarihli 708 yevmiye nolu), …adına çıkartılanın ise 17.01.1976 tarihinde “birlikte oturduğu ehil oğlu …” imzasına (7 ocak 1976 tarihli 709 yevmiye nolu) tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bir kısım davalı vekili Av. … tarafından; noter tebligatlarında davalılar murislerinden … ile adına tebligatı alan kardeşi …’in birlikte oturduklarına dair bir açıklama bulunmadığı, … adına tebligatı imzalayan eşi…’in okuma yazma bilmediğinden imza atmasının mümkün olmadığı,…adına tebligatı alan oğlu İbrahim’in tebligatın yapıldığı tarihte … Hava Teknik Okullar Komutanlığı…okulu öğrencisi olması sebebiyle …’de olmadığı, … adına tebligatı alan yeğeni …’ın birlikte oturduklarına dair bir açıklama bulunmadığı belirtilerek tebligatların usulsüz olduğu ileri sürülmüştür.
Bu itibarla 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre tebligatın aynı konutta birlikte oturan kişiye yapılması gerektiği dikkate alınarak davalı … ile bir kısım davalı murisleri …’in tebligatın yapıldığı tarihte bu kişiler adına tebligatı alan kişilerle birlikte oturup oturmadıkları, bir kısım davalı murisi … adına tebligatı alan eşi…’in tebligatın yapıldığı tarihte okuma yazma bilip bilmediği taraflardan delilleri sorulmak suretiyle vakıa olarak incelenerek, bankaya bloke edilmiş olan kamulaştırma bedelinin ilgililerine ödenip ödenmediği de araştırılmak suretiyle sonucuna göre tebligatın geçerli olduğunun tespiti halinde davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalı … vd. …’ten peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.