YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10029
KARAR NO : 2018/22526
KARAR TARİHİ : 28.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: İlk kararda direnilmesine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
02.12.2016 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi uyarınca yapılan incelemede;
Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2015 tarih, 2015/1896 Esas ve 2015/3855 Karar sayılı bozma ilamının yasal faize ilişkin bendine karşı önceki kararda direnilmiş; direnme kararı, davacı idare vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 05.11.2013 tarihli ilk kararda, kamulaştırma bedeline 10.12.2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verildiği, bozmadan sonra faiz başlangıç tarihi ile ilgili aynı hükmün kurulduğu, önceki her iki kararda da faiz başlangıç tarihi ile ilgili farklılık bulunmadığı anlaşıldığından direnme kararı yerindedir.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına karşı kısmen uyma kısmen direnme kararı verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … Köyü 955 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Faiz bitim tarihinin kararda gösterilmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1-b) bendinde yer alan (10/12/2012 tarihinden itibaren) ibaresinden sonra (ilk karar tarihi olan 05/11/2013 tarihine kadar) ibaresinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.