Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/9899 E. 2018/15035 K. 20.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9899
KARAR NO : 2018/15035
KARAR TARİHİ : 20.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi,taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Zeytinlik niteliğindeki … Mahallesi 45 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmalarının sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılıp; sonuçlanmış ise, yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu irtifak alanının ve pilon yerinin ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti,
3)Dava konusu taşınmazın konumu, yüzölçümü ve bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre, objektif değer artırıcı unsur oranının % 50 olacağı gözetilmeden, daha düşük kabulü ile az bedel tespiti,
4-Faiz başlangıç tarihi 18.10.2014 olduğu halde, hükümde hatalı gösterilmesi,
5-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında vakıf şerhi bulunduğu anlaşıldığından, vakfın türünün ve taviz bedeline tabi olup olmadığının Vakıflar Genel Müdürlüğünden sorulması, taviz bedeline tabi ise Vakıflar Genel Müdürlüğü davaya dahil edilip taviz bedelinin bu idarenin hesabına aktarılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
6) 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.