Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/9797 E. 2018/21949 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9797
KARAR NO : 2018/21949
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, birleşen dava ise maddi hatanın düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: asıl birleşen davanın kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, birleşen dava ise maddi hatanın düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … mahallesi 7755 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde, şirkete yapılan özel amaçlı satış emsal olarak kabul edildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Davalılardan …, … ve …’ın hisseleri üzerinde dava dışı…lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan…’ü davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, adı geçen davalıların hissesine düşen taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalılar adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3)Davacı idarece düzenlenen 17.06.2014 tarihli kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmaz üzerindeki binalardan …. caddesinden 35 ve 35/A kapı numaralarını alan bina 2 katlı olarak değerlendirildiği halde, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre bahse konu binanın 3 katlı olduğunun tespit edilmesi üzerine mahkemece 3 katlı bina bedeline hükmedildiği anlaşıldığından maddi hatanın düzeltilmesi istemli davanın da kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması ,
Doğru olmadığı gibi,
4)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerince temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.