Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/9770 E. 2018/20101 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9770
KARAR NO : 2018/20101
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
HUMK’nun 432.maddesine göre verilecek nihai kararlara karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Yine HUMK’nun 433/2.maddesi uyarınca katılma yoluyla temyiz süresi 10 gün olup, yasal süreler geçtikten sonra verilen davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı idare vekillerinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Mahallinde yapılan keşif sonucu … İli … İlçesi … Mahallesi 9716 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 20 parsel sayılı taşınmazın ise fiilen el atılan kısmının dava tarihindeki değerinin biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak
Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazlar ile somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın emsal taşınmazla eş değer olduğu halde bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan %50 oranında daha değerli olduğu kabul edilerek değer biçildiğinden, inandırıcı olmayan bu rapora göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu nedenle taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın,değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede değerini etkileyecek derecede olumlu bir gelişme ve bu nedenle değerinde bir artış olup olmadığı hususunda yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz ve taraflardın temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.