Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/9673 E. 2017/18600 K. 13.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9673
KARAR NO : 2017/18600
KARAR TARİHİ : 13.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki … İli … İlçesi … Mahallesi … parsel sayılı taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendimenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.
Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2012 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının %4 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken %5 oranında alınmak suretiyle eksik bedel tespiti
3-Tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 07.08.2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, bu yönde karar verilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekili ile davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.