Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/7989 E. 2017/21095 K. 04.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7989
KARAR NO : 2017/21095
KARAR TARİHİ : 04.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASLİ MÜDAHİL : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vek.Av. …

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı ive asli müdahil vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ve asli müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … Mahallesi 2244 ada 1, 7, 8 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken; dava konusu ve emsal taşınmazların kadastro ya da imar parselleri olup olmadıkları tespit edilip, sonucuna göre düzenleme ortaklık payı indirimi yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa ne oranda yapılacağı belirlenmeden ve dava konusu ile emsal taşınmazların asgari vergi değerleri karşılaştırması da yapılmadan değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu 2244 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yer alan üzerindeki binanın Maliye Hazinesine ait olduğuna ilişkin kayıt da dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan yapılara 2012 yılı … Bakanlığı yapı yaklaşık birim fiyatları uygulanmak ve yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı ve asli müdahil vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.