Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/765 E. 2017/13472 K. 22.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/765
KARAR NO : 2017/13472
KARAR TARİHİ : 22.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: İlk kararda direnilmesine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

02.12.2016 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi uyarınca yapılan incelemede;
Mahkemece, bozma kararının 1 nolu bendine karşı önceki kararda direnilmiş; direnme kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi üzerine mahkemece yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; Dairemizce 2015/8593-22724 Esas ve Karar sayılı 01.12.2015 tarihli kararı ile dava konusu taşınmazın m2 birim bedelinin belirlenmesine yönelik olarak yapılan incelemenin inandırıcı bulunmaması yönünde karar bozulmuşsa da; taşınmazın m² birim bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik olmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından direnme kararı yerindedir.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ….. mahallesi 108 ada 19 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazın tescili ile ilgili olarak, hükmün infazını zorlaştırıcı şekilde çelişkili karar verilmesi,
Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendinde yeralan (Hazine adına tescil ve terkinine) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (davacı idare adına tesciline) kelimelerinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.