Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/5206 E. 2017/21459 K. 09.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5206
KARAR NO : 2017/21459
KARAR TARİHİ : 09.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında 18. Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 16/04/2015 gün ve … Esas – … Karar sayılı ilama karşı davalılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin olup taraf vekillerin temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nce düzeltillerek onanmış, bu karara karşı davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Her ne kadar Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 16/04/2015 tarih ve … esas ve … karar sayılı ilamı ile davalılar vekilinin temyiz itirazının süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de; davalılar vekilinin kararı katılma yoluyla temyiz ettiği ve temyiz isteminin süresinde olduğu bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla;
Davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 16/04/2015 tarih ve … esas ve…karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … köyü, 120 ada 78 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.
Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2013 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
2)Tapu kaydındaki ipoteğin bedele yansıtılmaması,
3)Bankaya yatırılan bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde, bloke edilen bedelin birer aylık kendiliğinden uzayan vadeli hesapta tutulmasına karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan alınan karar düzeltme harcı ile taraflardan peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Haziney irad kaydedilmesine, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.