Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/477 E. 2017/20338 K. 28.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/477
KARAR NO : 2017/20338
KARAR TARİHİ : 28.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Taşınmaz üzerindeki yapılara biçilen değerde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ağaçve zemin bedeli açısından alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dava konusu … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1 fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla; dava konusu taşınmaz ile emsal zaruret olmadıkça yakın bölgelerde olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Dava konusu taşınmaz … (…), emsal ise … Mahallesinde olup, emsalin ve dava konusu taşınmazın konumları, il ve ilçe merkezlerine olan mesafeleri ve çevrelerinin gelişmişlik durumları ve emsalin dava konusu taşınmaza uzaklığı dikkate alındığında emsal incelemesi uygun değildir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu Merkez (Yıldızlı) mahallesinde veya yakınında benzer yüzölçümlü, değerlendirme tarihine yakın ve özel amacı olmayan satışların bulunması doğaldır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında, aynı Yasanın 25/son maddesi uyarınca mülkiyet idareye tescille geçeceğinden kamulaştırılan ağaçların değerinden enkaz bedelinin düşülmeyeceği gözetilmeden, indirilmek suretiyle eksik bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/09/2017gününde oybirliğiyle karar verildi.