Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/31634 E. 2019/4981 K. 19.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/31634
KARAR NO : 2019/4981
KARAR TARİHİ : 19.03.2019

MAHKEMESİ :…21. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının…hakkında husumetten reddine, …aleyhine davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 19/03/2019 günü temyiz eden davacı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden davalı idareler vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –
Mahkemece bozma ilamına uyularak…hakkındaki davanın husumetten reddine,… aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davalı…hakkında davanın husumetten reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dosya içindeki bilgi ve belgeler, fen bilirkişi raporu ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar birlikte gözetildiğinde kentsel dönüşüm alanında bulunan dava konusu 39839 ada 2 parselin bulunduğu bölgede faaliyetlerin başladığı anlaşıldığından kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği sabittir.
Buna göre, mahkemece dava konusu 39839 ada 2 parselin zemininin bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Davacının 9082 ada 10 parseldeki payının tahsis belgesine dayalı olarak 1998’de adına tescil edildiği ve daha sonra 2008 tarihinde tapuda adına kayıtlı taşınmazın park alanında kalması nedeniyle üzerindeki yapının yıkıldığı anlaşıldığından, yapının bedelinin resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek belirlenmesi gerekirken enkaz bedeline hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.037,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.