Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/29850 E. 2018/5825 K. 29.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/29850
KARAR NO : 2018/5825
KARAR TARİHİ : 29.03.2018

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … köyü 1753 parsel (eski 1295 parsel) sayılı taşınmazın zeminine gelir metodu esas alınarak, üzerindeki yapılara niteliğine göre, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)İlk karar dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında bu kısmın da bedeline hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş ise de; bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında davalı vekili bila tarihli dilekçesinde ve 10.08.2016 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazın komşu parselinin de davalıya ait olduğunu bu nedenle kamulaştırmadan arta kalan kısmın kamulaştırılmasını istemediklerini, değer düşüklüğü bedeli talepleri olduğunu beyan etmiştir.
Bu itibarla davalı vekilinin talebi gözetilerek arta kalan 36,34 m2’lik bölüm yönünden değer azalış bedelinin hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilip ek rapor alınması sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Dava konusu taşınmaz 1295 parselin ifrazından oluşan 1753 parsel olduğu halde eski parsel üzerinden hüküm kurulmak suretiyle infazda tereddüte yol açılması,
Kabule göre de;
3)Davacı idarece fazla depo edilen 485,70-TL’nin idareye iadesine ilişkin hüküm kurulmaması,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.