Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/28050 E. 2018/24710 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/28050
KARAR NO : 2018/24710
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … Köyü 840,841,842 ve 847 parsel sayılı taşınmazlara ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1- Kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 10.11.2014 tarih ve 2014/14666 Esas – 2014/15794 Karar sayılı bozma ilamı öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda pamuk-ikinci ürün fiğ, buğday-ikinci ürün silajlık mısır, domates ve dane mısır münavebesi uygulandığı ve hem idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda domates münavebesi esas alınarak 2011 yılı itibariyle m2 birim bedelinin 17,13-TL belirlendiği, hem de aynı kamulaştırma kapsamında aynı bölgeden intikal eden, Dairemizin 2017/10759Esas-2018/18701Karar sayılı ilamı ile denetimden geçen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/809 Esas-2014/75 Karar sayılı dava dosyasında münavebe ürünü olarak pamuk-ikinci ürün fiğ, salçalık domates, buğday- ikinci ürün silajlık mısırın esas alındığı gözetildiğinde; yapılan bozmanın maddi hataya dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece bozmaya uyularak karar verilmiş ise de ; maddi hata sonucu verilen kararın usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı ve davalı tarafın da 14.01.2014 tarihli bilirkişi raporunun esas alınmasına bir itirazının olmaması nedeni ile bozmadan önceki 42.057,80-TL’ye hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik bedel tespiti doğru olmadığı gibi,
2- 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.