Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/27538 E. 2019/603 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/27538
KARAR NO : 2019/603
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
…….. niteliğindeki …….. Mahallesi, 2531 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru ise de, alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki,
1)Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazın metrekare birim bedeli ilk bilirkişi raporunda 341,74 TL, ek raporda 395,24 TL, hükme esas alınan raporda 606,57 TL belirlendiği, raporlar arasında bedel yönünden fahiş fark olduğu gözetildiğinde, söz konusu çelişki giderilmeden; ayrıca dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların vergi değerleri, imar parseli mi kadastral parsel mi oldukları Isparta Belediyesinden sorulmadan eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz 4.447 m², hükme esas alınan son bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmaz ise 84,70 m² yüzölçümünde olup, somut emsal olarak alınması doğru değildir.
Bu nedenle; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapıldıktan sonra dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili…….. Müdürlüğünden sorulup, değerlendirme tarihi olan 2014 yılında bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların,……..Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili …….. Dairesinden, emsal taşınmazların, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde …….. kayıtları …….. Müdürlüğünden istenip, …….. Haritası üzerinde dava konusu taşınmaz ile emsal kabul edilen taşınmazların birbirlerine olan mesafeleri ve bu taşınmazların ilçenin merkezi yerlerine (……………. ticari nitelikte olan yerler gibi) olan uzaklıkları fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmaza göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Davalılardan …’un hissesinde bulunan haczin tespit edilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının …….. irad kaydedilmesine, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.