Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/27520 E. 2018/21678 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/27520
KARAR NO : 2018/21678
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacılar ile davalılardan … vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı … Belediyesi ve davacılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu … Köyü 496 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde yöntem itibariyle doğru olduğu gibi; davalılar … ile … yönünden husumet yokluğundan red kararı verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Taşınmazın niteliği esas alınarak, birisi mahalli, diğer ikisi de teknik olmak üzere üç kişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde yapılacak keşif sonucu davaya konu taşınmazın el koyma tarihindeki niteliklerine göre dava tarihindeki değerinin biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmaz kapama zeytinlik niteliğinde olduğuna göre, yukarıda açıklanan şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net zeytin geliri üzerinden bilimsel yolla taşınmazın değerinin tespiti gerekirken tek bilirkişiden alınan geçersiz rapora göre hüküm kurulması,
2-Aynı bölgeden intikal eden ve (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi’nin denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamında açılan bedel tespit ve tescil davası dosyasında mevcut Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü verilerine göre zeytinin veriminin 500 kg. kabul edilerek hesaplama yapılıp, bedel tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Dava konusu taşınmazların konumu, bilirkişi raporlarında yazılı özellikleri gözönünde bulundurulduğunda, objektif değer arttırıcı unsur oranının % 60 olacağı gözetilmeden, yazılı şekilde eksik bedel tespiti,
4-Hükme esas alınan bilirkişi raporuna ekli krokide B harfi ile gösterilen arta kalan 207,19m2’lik kısmın yüzölçümü ve geometrik durumu dikkate alındığında kullanılamaz hale geldiği anlaşıldığından, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Dava konusu taşınmazdaki zeytin ağaçlarının net zeytin gelirine göre ecrimisile hükmedilmesi gerekirken zeytinyağı gelirine göre ecrimisile karar verilmesi,
6-Dava konusu taşınmaza davacılar 13/04/2011 tarihinde malik olduğu halde bu tarihten önceki yıllara ilişkin olarak ecrimisil bedeline hükmedilmesi,
7-Değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından, hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah edilen bölüme ıslah tarihinden faize hükmedilmesi,
8-… ile … yönünden husumet yokluğu dava açıldıktan sonra çıkartılan yasadan kaynaklandığından davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ile davalılardan … vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.