Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/25917 E. 2017/13125 K. 10.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/25917
KARAR NO : 2017/13125
KARAR TARİHİ : 10.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davaya konu teşkil eden arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesi ve irtifak hakkı karşılığının tahsiline karar verilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Bozma sonrası hükme esas alınan fen bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazın üzerinden 3 ayrı idareye ait enerji nakil hattının geçirildiği belirtilmiştir.
Davalı idareye ait olmayan diğer enerji nakil hatları bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir irtifak hakkı kurulup kurulmadığı, kurulmuş ise davalı idareye ait olan enerji nakil hattından önce mi sonra mı kurulduğu tespit edilerek, önce kurulduğunun belirlenmesi durumunda ilgili kurumlardan buna ilişkin kayıt ve belgeler getirtilip, tüm enerji nakil hatlarının alanı, izdüşümü ve güzergahının tespiti bakımından fen bilirkişi marifetiyle yeniden keşif yapıldıktan sonra, taşınmaz üzerindeki eski irtifak hakkı nedeniyle oluşacak değer düşüklüğünün hesaplamada dikkate alınması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmaz üzerinden davalı tarafça geçirilen enerji nakil hattının irtifak alanının bozma öncesi hükme esas alınan 11.11.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda 2860,08 metrekare, bozma sonrası hükme esas alınan 29.04.2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda ise 1877,11 metrekare tespit edildiği dikkate alınarak bu çelişki giderildikten sonra irtifak alanının 1877,11 metrekare olduğunun anlaşılması halinde değer düşüklüğü oranının %8, 2860,08 metrekare olduğu tespit edilirse değer düşüklüğünün %13 oranında kabul edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Davanın kabul ve ret oranına göre davalı idare lehine 2.601,984 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.