Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/23483 E. 2018/21449 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/23483
KARAR NO : 2018/21449
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: – K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tapu maliki …’in 07.03.2009 tarihinde vefat etmiş olması nedeniyle, mirasçılar aleyhine açılması gereken davanın ölü kişi aleyhine açıldığından bahisle, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de;
1)Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “İdare tarafından, bu Kanun hükümlerine göre tespit olunan malike ve zilyede karşı açılan davaların görülmesi sırasında, taşınmaz malın gerçek malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde, davaya bu gerçek malik, tapu malikinin daha önce öldüğü sabit olursa mirasçıları da dahil edilmek suretiyle devam olunur,” hükmü uyarınca dava tarihinden önce ölen tapu kayıt malikinin mirasçıları davaya dahil edilerek, mirasçılar hakkında hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, doğru olmadığı gibi,
2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.