Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/23088 E. 2018/24012 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/23088
KARAR NO : 2018/24012
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de mahkemece, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Dava konusu taşınmaza yakın konumda olan, temyiz incelemesi aynı gün yapılan 5384 ada, 39 parsel sayılı taşınmaza … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/335 Esas-2016/557 Karar dosyasında Şubat 2012 tarihi itibariyle 1.150,00 TL/m² değer tespit edildiği, bu değerin Dairemizce de uygun bulunduğu gözetildiğinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza Şubat 2012 itibariyle 665,00 TL/m² değer biçildiğinden bedel yönünden inandırıcı bulunmayan bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.