Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/23025 E. 2019/3097 K. 26.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/23025
KARAR NO : 2019/3097
KARAR TARİHİ : 26.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, tespit edilen kamulaştırma bedeli verilen süre içerisinde yatırılmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
1-4650 sayılı yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesinde “kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.” hükmü karşısında, mahkemece 25/04/2016 tarihli duruşmada davacıya 15 günlük kesin süre verildiği, 15 günlük kesin süreye ilişkin muhtıranın 29/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 23/05/2016 havale tarihli dilekçe ile davacı idare vekilinin 15 günlük ek süre talep ettiği halde, …… istemediğinden bahisle usul ekonomisine aykırı olarak davanın reddine karar verilmesi, doğru olmadığı gibi;
2-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.