YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22941
KARAR NO : 2019/1538
KARAR TARİHİ : 07.02.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 07/02/2019 günü temyiz eden davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalının yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu …… ili, …… ilçesi, …… mahallesi 1198 parselden ifrazen oluşan 2976 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre …… niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Hükme esas alınan 20.05.2016 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uyulmadan başka bir mahallede bulunan ve dava konusu taşınmaza uzak olan taşınmaz emsal alınarak, ayrıca dava konusu taşınmaz ile emsalin …… ……… Komisyonu tarafından belirlenen …… vergisine esas olan m2 değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmaz ile emsalin aynı değerde olduğu kabul edilerek vergi değerlerine ters düşecek şekilde değer biçilmesi doğru olmadığı gibi, bozma sonrası düzenlenen bilirkişi kurulu raporlarında farklı emsaller incelenmiş olup, 28/11/2014 havale tarihli bozma öncesi rapor düzenleyen bilirkişi kurulundan alınan ek raporda taşınmazın m2 sine 935,21 TL/m2, yeniden yapılan keşif sonucu düzenlenen 20/05/2016 havale tarihli hükme esas alınan raporda ise 30,61-TL/m2 değer biçildiği anlaşılmış olup, aynı taşınmaz için tespit edilen m2 birim fiyatları arasında fahiş fark bulunması sebebiyle raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ……… Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Bozma öncesi verilen kararda dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı için değer azalışı verilmediği ve bu husus Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince bozma konusu yapılmadığından davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, bozma sonrası arta kalan bölüme değer kaybı verilmek suretiyle fazla bedel tespiti,
3)Taşınmaz üzerinde bulunan yapılar için bozma öncesi 14.840,52-TL bedele hükmedildiği ve bu husus Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince bozma konusu yapılmadığından davacı idare lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda yapı sınıfı değiştirilerek hesap yapılmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
4)Bozma öncesi taşınmaz üzerinde bulunan 1 adet dut ağacı için 140-TL bedele hükmedildiği ve bu husus Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince bozma konusu yapılmadığından davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası ağaç bedeli 95,25-TL olarak hesaplanmak suretiyle eksik bedel tespiti,
Doğru olmadığı gibi,
5)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ……ye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.037,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.