YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22938
KARAR NO : 2019/1540
KARAR TARİHİ : 07.02.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 07/02/2019 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre davacıların murisi …… Uğurlu’nun 2479/13216 hisse ile maliki bulunduğu dava konusu …… ili, …… ilçesi, …… …… mahallesi, 2191 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tamamına ilköğretim okulu yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, davacılar tarafından 09.12.2009 tarihinde ……………İdaresine karşı …… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/330E. sayılı dosyası ile açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemli davada, davanın kabulüne ve taşınmazda davacılar murisi adına kayıtlı bulunan hissenin iptali ile idare adına tesciline dair verilen kararın 11.04.2012 tarihinde kesinleştiği, ecrimisil talepli açılan eldeki davada ise mahkemece “taşınmazın davalı tarafından kullanımı sonucu herhangi bir zararın oluşmadığı, davalı idarenin taşınmazın ilk haliyle tam olarak hissesine isabet eden alanı kullandığı ve diğer paydaşların kullanımını engellemediği, taşınmaz üzerinde herhangi bir fiili taksimin de söz konusu olmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda bahsi geçen kamulaştırmasız el atma davası öncesi dava konusu taşınmazda taraflar paydaştır. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Kural olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır.
Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; ……… yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olayda, davacının davalı taşınmazda kamulaştırmasız el atma davası öncesi paydaş olduğu sabit olup payı oranında ecrimisil isteme hakkı bulunduğu açıktır.
Bu itibarla, arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaz için ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, davacı tarafa emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde ecrimisil bedelinin tespiti için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ……ye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.037,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.