YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22333
KARAR NO : 2018/22862
KARAR TARİHİ : 29.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacı idare vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 29/11/2018 günü temyiz eden davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı … vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) … ilçesi … ilçesi … Mahallesi 39 ada 21 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın değerini tespit eden bilirkişi kurulu raporu alındıktan sonra, raporda tespit edilen bedelden re’sen düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle bedel tespit edilmiştir.
2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 10.maddesinin 8. fıkrasında hakime ”tarafların ve bilirkişilerin raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit etmesi” konusunda takdir yetkisi tanınmış olup, hakimin bu fıkra hükmüne dayanarak bilirkişi kurulu raporunda saptanan değerden ayrılma nedenleri kararında açıkça göstermesi yanında gerekçesinin de makul ve kabul edilebilir nitelikte olması gerekir.
Yapılan incelemede; bozma sonrası alınan 20.05.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunun geçersizliğini ortaya koyacak bir sebep bulunmadığı anlaşılmış olup, usul ve yasaya uygun olan bu rapora göre hüküm kurulması gerekirken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe göstermeden dava konusu taşınmaza re’sen indirim yapılmak değer biçilmesi,
2) Bedeline hükmedilen taşınmaz yol durumuna dönüştüğünden TMK.nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken davalı idare adına tesciline karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
3)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı …’nden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.630,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.