Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/21894 E. 2017/21907 K. 12.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/21894
KARAR NO : 2017/21907
KARAR TARİHİ : 12.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
2-… vd.Vek.Av….

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davaların kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava ve birleştirilen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … mahallesi 251 ada 8 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Bilirkişi kurulunca asıl ve birleşen davalarda somut emsal alınan taşınmazın, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazın 2010 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre inceleme yapmayan ve dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle emsalin ise satış tarihi itibariyle kadastral parsel olması halinde dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelinden düzenleme ortaklık payı düşülmeden hesap yapılması, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle imar parseli, emsalin satış tarihi itibariyle kadastral parsel olması halinde ise dava konusu taşınmazın emsal ile eksik ve üstün yönleri oranlandıktan sonra belirlenecek olan metrekare birim fiyatına düzenleme ortaklık payı ilave edilerek değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, asıl ve birleşen davalarda, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle imar parseli mi kadastral parsel mi olduğu açıklanmadan, emsalin satış tarihi itibariyle kadastral parsel olduğu belirtilip emsal satışın değerlendirme tarihindeki karşılığının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespitinden sonra % 40 düzenleme ortaklık payı düşülerek hesap yapan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması, bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınacak nitelikte değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen yol kısmen konut alanında kaldığı, davalı idarece taşınmazın 14,96 m2’lik kısmına yol geçirmek suretiyle el atıldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla; dava konusu taşınmazın ne kadarlık bölümünün imar planında yolda kaldığı ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup bu kısmın yüzölçümünün fiilen yol olarak el atılan alandan fazla olduğunun belirlenmesi halinde proje bütünlüğü kapsamında imar planında yolda kalan kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3)Birleşen … E sas sayılı dosya bakımından yapılan incelemede;
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davalarında; davacının dava açıldığı tarihte taşınmaz değerini tam ve kesin olarak belirlemesi mümkün olmadığından, dava HMK’nun 107/1. maddesi uyarınca, belirsiz alacak davası niteliğindedir.
Yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğundan, davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı arttırabilir.
Bu durumda; davanın niteliği gereği bozmadan sonra ıslah yapılamaz kuralı uygulanmaksızın bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuna göre davacının dava dilekçesinde belirttiği miktarı arttırması mümkün olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
4)Birleştirilen … Esas sayılı dosyada hüküm altına alınan bedele göre davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiği halde, kısmen kabul kararı verilerek davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.