Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/21499 E. 2019/641 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/21499
KARAR NO : 2019/641
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
…… niteliğindeki …… mahallesi 3203 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dairemizce 02.04.2018 tarihli 2016/26321 Esas 2018/6142 Karar nolu ilamı kapsamında incelenen ve aynı bölgeden intikal eden …… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1370 Esas ve 2016/425 Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve ………… Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmazın yaklaşık 20 metre yakınında olan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki 3201 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibariyle 95,01 TL/m2 bedel belirlenmiş ve bu bedel dairemizce de uygun görülmüştür. Bu durumda dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında dosya kapsamında bulunan ve dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 158,35-TL/m² belirleyen bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu nedenle dosya bilirkişilere tevdi edilerek yukarıda açıklanan hususlarda ek rapor alınması gerekirken yetersiz rapora göre hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
2-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.