Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/20173 E. 2018/21885 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20173
KARAR NO : 2018/21885
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın … adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın … adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki… ilçesi, … köyü, 55 parsel sayılı taşınmaza bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;
1)Dosya içerisindeki … Belediye Başkanlığı’nın 12.12.2014 tarihli yazısından; dava konusu taşınmazın 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında kırsal yerleşim alanında kaldığı, arsa vasfında olmayıp arazi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazın, Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca münavebe ürünlerine göre belirlenecek net geliri esas alınıp, taşınmazın konumu ve niteliği de gözetilerek, Kamulaştırma Kanununun 11/1-ı bendi uyarınca objektif değer arttırıcı unsurlar da dikkate alınmak suretiyle bilimsel yolla değerinin tespiti gerekirken, taşınmaza arsa niteliğine göre değerlendirme yapılarak geçersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmadığı gibi;
2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.