Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/20118 E. 2019/136 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20118
KARAR NO : 2019/136
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ……… köyü 110 ada 243 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binaya resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi ………in üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan ……… satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, ……… satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra ……… ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Davacı idarenin kıymet takdir raporunda 20.01.2015 tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz için 500,00 TL/m2 birim bedeli belirlendiği halde, hükme esas bilirkişi raporunda aynı değerlendirme yılı itibariyle yeterli açıklama yapılmadan 395,00 TL/m2 birim bedeli tespit edildiği anlaşıldığından davacı idarenin kıymet takdir raporunda belirlenen metrekare birim bedelinin de altında bedel belirleyen rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen ……… celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, ……… alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ………… Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, ………lere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile ……… taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve ……… taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak ………lere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü, niteliği ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alındığında, irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin % 37’sini geçemeyeceği düşünülmeden, az bedel tespiti,
3-Mahkemece hükme esas alınan 10.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 109.352,21 TL kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilerek davalı idarece depo edildiği ve tespit edilen bedele 02.08.2015 tarihinden 17.02.2016 tarihine kadar yasal faize hükmedildiği halde fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının ……ye irad kaydedilmesine, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.