Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/20113 E. 2018/21379 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20113
KARAR NO : 2018/21379
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve bir kısam davalılar vekilince tarafından temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … köyü 346 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine,karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Karar başlığında davacı olarak Karayolları Genel Müdürlüğü gösterildiği ve dava konusunun kamulaştırma bedelini tespit ve tescil olduğu halde, hüküm kısmında Botaş lehine daimi irtifak hakkı tesisi yönünde hüküm kurulması,
2)Dosya içerisinde mevcut dava konusu taşınmaz hissedarı … tarafından 2010/71D.İş sayılı dosyasında ve alınan ilk bilirkişi raporunun tetkikinde adı geçen davalıya ait su kuyusu bulunmadığı, kıymet takdir raporunda da bir adet su kuyusundan bahsedildiği ve dosya kapsamında davalılardan … k-7806 nolu yer altı sulama belgesinin bulunduğu anlaşıldığından davalı … için 44.207,37 TL sondaj kuyusu bedeline hükmedilmesi,
3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde bankadan çekilme tarihine kadar faiz yürütülmesi,
4)Taşınmazların tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin bedele yansıtılmaması,
Doğru görüldüğü gibi;
5)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı idare ile bir kısım davalılar vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalılardan
peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.