Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/20037 E. 2018/24962 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20037
KARAR NO : 2018/24962
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece ecrimisil isteminin reddine, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … ili, … ilçesi, … mahallesi, 3244 ada 633 parsele emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik incelemeyle dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda karar verilmesi doğru olmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın… caddesine cepheli olduğunun belirtildiği ve adı geçen caddeye katılmak suretiyle taşınmaza el atıldığından bu cadde vergi değeri yerine 9059 sokağa ait 2014 yılı arsa m2 rayiç değeri esas alınarak taşınmaza değer biçildiğinden yapılan karşılaştırma inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini
etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Ecrimisil bedeli tayin edilebilmesi için el atma nedeniyle davacıların bu yeri kullanamamasından dolayı kazanç kaybına uğraması gerekmektedir. Bu itibarla, ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgedeki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyorsa nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, davacı tarafa emsal kira sözleşmeleri ibraz etmesi için süre verilmesi, emsal kira sözleşmelerinin ibrazı halinde ecrimisil bedelinin tespiti için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi,
3)Dava konusu taşınmaz yol durumuna dönüştürüldüğünden, talep doğrultusunda 4721 sayılı T.M.K’nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkini yerine, idare adına tesciline karar verilmesi,
4)Kabule göre de; ecrimisil isteminin reddine karar verildiği halde vekille temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.