Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/19373 E. 2018/20730 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19373
KARAR NO : 2018/20730
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Kapama zeytinlik niteliğindeki … Mahallesi 708 ada 1 parsel sayılı taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Hükme esas bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde google earth’den yapılan araştırma neticesinde 50-60 yaş 130 adet büyük boy zeytin ağacı bulunduğu, idarenin kıymet takdir raporunda ise 30-40 yaş 6 adet zeytin ağacı ve 3-5 yaş 30 adet incir fidanı bulunduğu belirtildiğinden, rapor ve kıymet takdiri arasındaki çelişkinin giderilmesi için öncelikle taraflardan her türlü delilleri sorularak, mahallinde yeniden keşif yapılarak, gerektiğinde tanık da dinlenmek suretiyle taşınmazdaki ağaçlar net olarak tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2) 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.
Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2012 yılı resmi verilerine göre belirlenen net gelire endeks uygulamak suretiyle değer biçen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
3)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim bedeline %25 oranında objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek bedel tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.