Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/18998 E. 2018/21230 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18998
KARAR NO : 2018/21230
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan … vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili ile davalılardan … vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … mahallesi 432 ada 77 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1) Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
2) Dava konusu taşınmazın kadastral yola cepheli oluşu, dosyaya yansıyan özellikleri ve yüzölçümü dikkate alındığında %200 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, objektif değer artışı uygulamayan bilirkişi raporu doğrultusunda eksik bedele hükmedilmesi,
3) Tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 23.09.2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde faize hükmedilmesi,
4) Davanın niteliği gereği her iki taraf lehine de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine yönelik hüküm kurulmaması,
Doğru olmadığı gibi,
5)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle hüküm davacı idare ile davalılardan … vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.