Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/18870 E. 2018/25252 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18870
KARAR NO : 2018/25252
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … Mahallesi, 3772 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında 3491 parsel lehine bulunan geçit hakkı şerhinin taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınmaması,
2-… bilirkişi tarafından düzenlenen 25.11.2015 tarihli raporun infaza elverişli olmadığı dikkate alındığında dava konusu taşınmazın ve kamulaştırılacak bölümün koordinat değerlerini gösterir ölçekli kroki düzenlettirilmesi gerektiğinin gözetilememesi,
3-Davalı vasisinin, davalı adına eldeki davayı takip edebilmesine imkan veren husumete izin kararının temin edilmemiş olması,
Doğru olmadığı gibi;
4-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.