Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/18057 E. 2019/1647 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18057
KARAR NO : 2019/1647
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın …… adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın …… adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
…… niteliğindeki …… 76 ada 42 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmaz malın niteliği, tamamının …, …… durumu ve …… nakil hattı …… dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet kamulaştırmasına konu olan irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin …… ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden, davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Davacı idare tarafından aynı kamulaştırma kapsamında açılan ve Dairemizin 2017/1045 E sayılı ilamı ile denetimden geçen …… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/320-1064 sayılı dava dosyasında komşu taşınmazın; aynı emsalin % 30’u değerinde olduğu kabul edilerek metrekaresine 162,00-TL değer biçildiği halde, davaya konu taşınmazın; emsalin % 40’ı değerinde olduğu kabul edilerek aynı değerlendirme tarihi itibariyle 215,50-TL/m2 değer biçildiğinden bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; bilirkişi kurulundan sözü edilen bedelden ayrılma nedenleri hususunda ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Hükmedilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin mahsubu ile fark bedele 21.07.2014 tarihinden, karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz başlangıç ve bitiş tarihinin gösterilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının ……ye irad kaydedilmesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.