Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/17555 E. 2018/21420 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17555
KARAR NO : 2018/21420
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakların Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakların Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … ili, … ilçesi, … mahallesi, 590 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi ve geçici irtifak hakkı karşılıklarının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Dava konusu taşınmazın irtifak alanının kullanım hakkı … Taşımacılık A.Ş.’ye ait olmak üzere hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davacı idare adına tesciline karar verilmesi,
2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele 21.05.2015 tarihinden karar tarihi olan 02.03.2016 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerekirken, acele el koyma bedeli mahsup edilmeden belirlenen bedelin tamamına 20.05.2015 tarihinden karar tarihine kadar faiz yürütülmesi,
3-Davacı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi,
Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Hüküm fıkrasının;
a) 1 nolu bendinin birinci paragrafındaki (davacı idare) kelimelerinin hükümden çıkartılmasına, yerine (hazine) kelimesinin yazılmasına,
b) 1 nolu bendinin ikinci paragrafında yer alan (tespitine) kelimesinden sonraki kısmın çıkartılmasına, yerine (6459 sayılı Yasa ile eklenen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10/9 maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren 4 ay içinde yargılama sonuçlandırılamamış olduğundan, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan 3.529,79 TL bedele 21.05.2015 tarihinden karar tarihi olan 02.03.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) ibaresinin yazılmasına,
c)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davacı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen maktu vekalet ücreti olan 1.800,00-TL’nin davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.