Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/17349 E. 2018/21445 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17349
KARAR NO : 2018/21445
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem bakımından doğrudur. Ancak;
1)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
2)Dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi kurulu raporunda yazılı özellikleri ve aynı yerden Dairemize intikal eden komşu parsellere ilişkin dava dosyaları da dikkate alındığında, taşınmazın gelir metoduna göre bulanan metrekare birim fiyatına uygulanacak objektif değer artırıcı unsur oranının % 100 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi,
3)Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki … lehine eski irtifak hakkı nedeniyle meydana gelecek değer düşüklüğü oranına göre belirlenecek miktarın, kamulaştırma bedelinden indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.