Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/16946 E. 2018/24485 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16946
KARAR NO : 2018/24485
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki … Köyü 294 ada 54 parsel sayılı taşınmaza net zeytin geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-)4650 sayılı yasayla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca açılan bedel tespit ve tescil davasında aynı kanunun 15/son maddesine göre değerlendirmenin dava tarihi esas alınarak yapılması gerekir.
Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2016 yılı esas alınmak suretiyle ilçe tarım müdürlüğü verilerine göre değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, 2015 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
2-)Taşınmazın konumu, yerleşim yerine yakınlığı, yüzölçümü, bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artışının raporda kabul edildiği gibi % 40 oranında uygulanması gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle resen yapılan değerlendirme sonucu objektif değer artışı % 15 oranında kabul edilerek aza hükmedilmesi,
3-)Davanın dört ay içinde sonuçlandırıldığı gözetilerek, tespit edilen kamulaştırma bedeline yasal faiz uygulanmaması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-)İdarece fazla yatırılan ve iadesine karar verilen bedelin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.