Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/16937 E. 2019/1597 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16937
KARAR NO : 2019/1597
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı … ile davalı dare vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu;arsa niteliğindeki …… İlçesi, …… Mahallesi, 6551 ada 3 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılatırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Değerlendirme yapılırken somut emsal olarak taşınmazın kendi satışının alınması doğru ise de, başka emsal incelemeden sadece kendi satışının incelenmesi gerçek değerin belirlenmesi açısından yeterli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ……… Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen 26.069,77 m²’lik bölümüne mezarlık yapılarak el atıldığı ve projenin uygulanmaya başlandığı, dava konusu taşınmazın imar planında kent mezarlığı olarak düzenlendiği anlaşılmakla proje bütünlüğü kapsamında taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde yalnızca el atılan kısmının bedeline hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının …… irad kaydedilmesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.