Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/16621 E. 2019/607 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16621
KARAR NO : 2019/607
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-……… Başkanlığı’nın 05/01/2015 günlü cevabi yazısı ve ……… Müdürlüğü’nün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgilerden dava konusu Duraliler Mahallesi 28086 ada 50 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza arazi niteliği ile değer biçildiğinden, alınan rapor geçersizdir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili ……… Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re’sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından hükmedilen kamulaştırma bedeline 13.04.2015 tarihinden, karar tarihine kadar faiz yürütülmesi ile yetinilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- Davanın niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktuen vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4- 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.