Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/16617 E. 2018/21754 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16617
KARAR NO : 2018/21754
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-)Dava konusu … Köyü 249 ada 78 parsel sayılı taşınmaz, … Belediye Başkanlığının dosya kapsamında yer alan 20.08.2015 tarihli yazısına göre kısmen 1/1000 ölçekli, kısmen 1/5000 ölçekli … İmar Planı içerisinde olup, arsa niteliğindedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise taşınmaza kapama zeytin bahçesi niteliği ile değer biçildiğinden, alınan rapor geçersizdir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre zemin bedeline ve ayrıca ağaçların kain değerlerine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-)Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile gösterilen 337,47 m2’lik bölümün yüzölçümü, geometrik durumu, bilirkişi raporundaki özellikleri ve imar durumu nazara alınarak tamamının bedeline hükmedilerek arta kalan bu kısmın davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-)28/04/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaf hale geldiğinden, davacı idarenin harçtan muafiyetine karar verilmesi,
4-)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması,
Gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.