Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/16335 E. 2018/25102 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16335
KARAR NO : 2018/25102
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmaz bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmaz bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki … Köyü, … parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen kamulaştırma bedeline 16.09.2012 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde bedel faiziyle depo ettirilerek kararda bu bedelin kamulaştırma bedeli olarak gösterilmesi, fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmemesi ve bedelin 1 aylık vadeli hesaba yatırılarak nemalandırılmasına karar verilmesi,
2)Tespit edilen kamulaştırma bedelinin kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3)Davanın niteliği gereği kendini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a)2 nolu bendinin çıkartılmasına, yerine (Kamulaştırma bedelinin 126.063,49TL olarak tespitine, bedele 16.09.2012 tarihinden karar tarihi olan 08.03.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, bedelin kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin davalı tarafa veraset ilamındaki payları oranında ödenmesine, bu konuda derhal ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına, davacı idarece fazladan depo edilen 37.346,31TL’nin davacı idareye iadesine,) cümlesinin yazılmasına,
b)6 nolu bendinin çıkartılmasına,
c)Yeni bir bendi olarak (Kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 1.800,00TL maktu vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalılara verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.