Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/1374 E. 2017/10544 K. 12.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1374
KARAR NO : 2017/10544
KARAR TARİHİ : 12.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem bakımından doğrudur. Ancak;
1-…’nın 15/07/2016 tarihli yazısında dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın imar parseli olduğu belirtildiğinden, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden düzenleme ortaklık payı düşülmemesi gerektiği gözetilmeksizin gerekçesi gösterilmeden %40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmesi suretiyle eksik bedel tespiti,
2-Davanın niteliği gereği, her iki taraf lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi,
3-Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde, muafiyet kararı verilmesi,
4-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 27/03/2013 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.