Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/12983 E. 2018/21576 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12983
KARAR NO : 2018/21576
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın … adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın … adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki … ilçesi, … mahallesi, 1035 ada 5 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Bilirkişi kurulunca kıyasi emsal olarak değerlendirilen taşınmazların bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışını gösterir satış akit tablosu ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilmeden, değerlendirme tarihi olan 2015 yılı itibariyle, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri getirtilip karşılaştırılmadan, emsal taşınmazla dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşan parseller olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden, imar parseli iseler taşınmazların bulunduğu imar adasındaki DOP kesintisi oranının ise ilgili Belediye Başkanlığından sorulmadan eksik inceleme ile bedel tespit eden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu nedenle; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapıldıktan sonra dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup, değerlendirme tarihi olan 2015 yılında bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden, emsal taşınmazların, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde tapu kayıtları Tapu Müdürlüğünden istenip, Şehir Hali Hazır Haritası üzerinde dava konusu taşınmaz ile emsal kabul edilen taşınmazların birbirlerine olan mesafeleri ve bu taşınmazların ilçenin merkezi yerlerine (Adliye, Hükümet Konağı, Belediye Binası, ticari nitelikte olan yerler gibi) olan uzaklıkları fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmaza göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, geçersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi,
2)Kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi,
3)Dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinin dört ay sonrasından karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken ödeme tarihindeki yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
4)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.