Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/12679 E. 2018/21564 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12679
KARAR NO : 2018/21564
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın … adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de, dava değeri 22.400,00 TL’nin altında kaldığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın … adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Sulu tarım arazisi niteliğindeki … köyü 1748 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden, davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Değerlendirme tarihi 2012 yılı olup, münavebe ürünlerine ait İl/İlçe Tarım Müdürlüğü’nden resmi veriler getirtilmeden, taşınmaza bedel tespit edilmesi,
2)Taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
3)Taşınmazın konumu, niteliği ve kullanma şekli nazara alındığında, belirlenen bedele % 30 oranında objektif değer arttırıcı unsur ibaresi gerektiğinin düşünülmemesi,
4)Kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi,
5)Tespit edilen kamulaştırma bedele dava tarihinin dört ay sonrasından karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
6)Tapu kaydındaki hacizlerin bedele yansıtılmaması,
Doğru olmadığı gibi;
7)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.